Semih Akşeker’in TOKİ’ye yönelik eleştirileri

Kategori: - - 11:03

TOKİ modeli bir Sovyet modeli mi? Türkiye’de inşaat denilince artık sadece TOKİ ve ondan iş alarak Soveyt tipi konutlar inşa eden müteahhitler akla geliyor. Nasıl bir şehir olacağına, nasıl bir mimari olması gerektiğine, nasıl bir inşaat tarzı hepsine karar veren tek bir merci var: TOKİ. İşte kaybettiğimiz medeniyetin endişeni taşıyan mimarlardan Semih Akşeker’in TOKİ’ye yönelik eleştirileri.

Mimar Semih Akşeker / TIMETURK

“TOKİ, alkış ve tenkit”
Evler mi yıkıldı, gel TOKİ…

Dükkânlar mı çöktü, git TOKİ…

Derslikler mi hasarlı, tamir et TOKİ…

Karakollar mı güvensiz, yap TOKİ…

Stat mı lâzım, başla TOKİ…

Şehirler mi çöktü, haydi TOKİ…

***

TOKİ bir sihirli değnek, dokunduğu yeri ihya ve inşa ediyor!

TOKİ her derde deva, dokunduğu yeri şifaya kavuşturuyor!

TOKİ bir kandil, her yeri ışıl ışıl aydınlatıyor!

* * *

Yukarıdaki satırlar bir şiir veya bir fantazya değil, bir realiteye işaret ediyor. Ne yazık ki son yıllarda iskân politikaları ve yeni şehircilik açılımlarının bu şekilde yürütüldüğünü görüyor ve biliyoruz. Böyle bir şehircilik pratiği işiten, gören var mı, ben bilmiyorum.

Bu model, İNSAN İRADESİNİ HİÇE SAYAN ve halka güvenmeyen;  “ben varsam siz varsınız, ben olmasam siz hiç doğru bir iş bile yapamazsınız” diyen mütehakkim Sovyetler Sosyalist modeline ne kadar da benziyor!

* * *

Bahane de var nasıl olsa.

Bakın bensiz yaptığınız evler nasıl bir bir dökülüyor?

Bakın bensiz yaptığınız şehirler nasıl bir bir çöküyor?

Ya bir de benim (TOKİ’nin) yaptıklarıma bakın! Nasıl da hepsi sapasağlam ayakta duruyor.

Çünkü ben iyiyim ve en iyisini bilirim!

Siz ey halkım! Benim bilgi ve becerime henüz ulaş/a/madınız.

Ne zaman benim seviyeme gelirseniz işte ben de o zaman bu sahaları size terk edeceğim.

* * *

Deprem kadar büyük bir tehlikeden bahsettiğimi fark etmişsinizdir. Her şeyi ben çözerim demek, hiç kimseye danışmaya gerek duymamak, tüm kararları bir başına almak tehlikesinden bahsediyorum.

* * *

Bir ülke halkının yapıcı dinamikleri dışlanır, müspet kurumları çalıştırılmaz, fikre müracaat edilmez, sahip olunan müşterek bilgi, beceri ve gayret harekete geçirilmez ise bir süre sonra çıkabilecek tüm problemler nasıl olsa hükümet/devlet tarafından çözülecek diye hiçbir kimse, hiçbir işe el atmaz hale gelecektir. Bütün kurumlar kurum bağlayacaktır inanın.

* * *

Milyonlarca insanı ilgilendiren şehircilik meselelerinde; meselâ bir küçük anketle vatandaşımıza nasıl bir evde oturmak isterseniz diye sormazsanız, âlime/bilgine gidip ‘ne öneriyorsunuz’ diye sormazsanız, üniversitelere, meslek odalarına, stk’lara nasıl bir şehircilik modeli hazırlamalıyız diye sormazsanız, âkil adamlara fikir danışmazsanız…

Bir süre sonra hepsi küsecek, küstürülecek, kendi kabuklarına çekilecektir. Tek başına ortada siz kalacaksınız.

* * *

Türkiye’de görüşlerine başvurulacak hiç mi üniversite yok?

Türkiye’de görüşlerine başvurulacak hiç mi sivil örgüt yok?

Türkiye’de görüşlerine başvurulacak hiç mi meslek odası yok?

Türkiye’de görüşlerine başvurulacak hiç mi mütefekkir yok?

* * *

Bir tek siz mi varsınız?

* * *

 “-Alın işte size sağlam kalıcı konutlar” diyerek bu işten kurtulacağınızı mı sandınız?

http://www.timeturk.com/tr/2011/11/03/toki-modeli-bir-sovyet-modeli-mi.html

Etiketler:

Bir yanıt yazın