Makro İnşaat Yeni Akit’e konuştu

Kategori: - - 09:02

Ercan UYAN Makro inşaat

Başakşehir merkezli ürettiği projelerle öne çıkan Makro İnşaat, bugüne kadar 8 bin aileyi konut sahibi yaptı.

‘ASIL İŞİMİZ TESLİMDE BAŞLIYOR’

Nisan ayında Emlak Konut GYO‘nun Ankara Mühye bölgesinde satışa çıkardığı 181 bin 728 metrekarelik arsanın ihalesini ortağı Akyapı ile birlikte kazanan Makro İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Uyan, Atakent’teki ofisinde Mehmet Canıtatlı’ya şirket olarak başarı odaklı çalışmalarının sırrını sektörün saygınlık kazanmasına yönelik beklentilerini anlattı.

MAKRO İnşaat temel referansları nelerdir?

Marka değerimizi anahtar teslimlerinin ardından başlayan hizmetler ve güvenle oluşturduk. En büyük referansımız müşterilerimizin bizlere duyduğu güvendir. Bir müşterinin dairesini teslim aldıktan sonra ‘Bize gösterdikleri maket ve örnek dairedekinin aynısını yapmışlar’ demesi bana göre bir tanıtım filminden daha etkili referanstır. Grup olarak teknik desteği çok iyi verdiğimizi düşünüyoruz. Markamızı sağda solda, her hangi bir organizasyonda kullanarak bilinirlik oranımızı artırmak yerine, bizlerden daire satın alanların taleplerini can kulağıyla dinleyip karşılamamız ve bundan duyulan memnuniyetin yansıtılması en büyük kazancımızdır. Müşteriye verdiğiniz güven, referanslarınız, finansal yapınız ve sözünüzde durmanızla kurumsal yapıyı oluşturursunuz. Biz ismimizden ziyade projelerimizi ön planda tutarak yol katettik. MAKRO İnşaat’ta şöhret yoktur. Bu nedenlerle tanınırlık oranının marka değeri olmadığını söyleyebilirim.

Teslim sonrası hizmetleri nasıl yönetiyorsunuz?

Konut ve ticari projelerimizde her türlü teknik ve idari kontrolleri İlgi Yönetim Hizmetleri A.Ş. tarafından yapılıyor. Site sakinlerimiz internet veya dairelerindeki tablet aracılığıyla bizlere ulaştıklarında destek ekibimiz anında harekete geçiyor ve sorunu çözüyor. Bu nedenle bizim asıl işimiz daire anahtarlarının tesliminden sonra başlıyor. Onlara hizmet etmeyi bir vazife olarak görüyoruz. Daire teslimlerinin ardından 5 yıl yönetimde kalma hakkımız olduğu halde ilk yıl toplanıp sakinlere danışıyoruz. Arzu ediyorlarsa hizmetlerimiz devam ediyor. Dairelerimizin ikinci el piyasasını da yönetiyoruz. Müşterilerimiz bu hizmetimizle projelerimizin arkasında olduğumuzu da görüyor. Daireler değerinde alınıp satılıyor veya kiralanıyor.

Emlak Konut GYO’nun gerçekleştirdiği ihalelerindeki değer artışları sizi de tedirgin ediyor mu?

İnşaatçılık hesap kitap işidir. Projelerin ihalelerine katılma sürecinden dairelerin fiyatlarını belirlemeye kadar her adımı planlayarak sonuca varıyoruz. Bugüne kadar çalışma performansımızı planlı adımlarla artırdık. Park Mavera projesindeki konutların satış başarısını bunun yakın örneğidir. Ancak zaman zaman ihalelere yüksek rakamlarla girenler herkes gibi bizlerin de dikkatini çekiyor. Emlak Konut GYO’nun hasılat paylaşımı modeliyle Kayaşehir’de gerçekleştirdiği ihaleye 1 milyar 32 milyon lira toplam satış geliri teklifi sunulmuştu. Emlak Konut GYO’nun ihaleyi iptal edip tekrarlaması isabetli bir karardır. Murat Kurum Bey, “ Ev fiyatlarının birken üç olmasına izin veremezdik, ‘Dur’ dedik ve iptal ettik” açıklamasıyla çok doğru bir şey yaptı. Sonuçta Emlak Konut GYO, marka değerini yükseltirken firmaları da koruyor, piyasa dengelerini de gözetiyor. Eğer Kayaşehir ihalesi iptal edilmeseydi, kazanan ortakların metrekaresi 6.500 liradan konut satışı yapması gerekirdi. Sonuçta burası Kayaşehir. Bu fiyatlar şimdi olmaz ama 5 -6 sene sonra olur.

Konut piyasasında balon söylemleri için gözlemleriniz neler?

Piyasayı arz ve talep belirliyor. Şu anda stok oranlarında göze batacak çarpıcı bir tablo yok. Projelerin yüzde 60 – 70’i satılıyor. Biten projelerde ise stok oranı yüzde 10 -15 seviyesinde. Demek ki piyasada fiyatlar arz ve talebe göre oturmuş durumda. Tabi ki, Marmaray gibi dev projelerin etkisi ile artışlar yaşanıyor. Mesela Zeytinburnu’nun bazı bölgelerinde yüzde 100’e varan oranda fiyat artışı oldu. Bunun gibi bazı özel durumlar hariç fiyatlarda olağanüstü artış söz konusu değil. Ben fiyat artışlarının makul seviyelerde olduğunu düşünüyorum.

Başakşehir için de ‘fiyatlar yüksek’ diyebilir misiniz?

Başakşehir’de fiyatlar yönüyle hâlâ katedilecek yol var. Çünkü 3. Havaalanı, Kanal İstanbul, Sağlık Kenti ve Kuzey Anadolu otobanı gibi sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin vizyon projelerinin konumlandığı bölgeler Başakşehir’le irtibatlı. Kayabaşı’ndaki boş arazi potansiyeli, Arnavutköy’deki hareketlilik, Bahçekent’teki hızlı gelişim, Ispartakule’deki planlı yapılaşma ve bizim de imzamızın bulunduğu Kayaşehir’deki Meydan projesi Başakşehir’e değer katacak önemli dinamiklerdir.

Başakşehir sizin için adeta bir üs oldu…

Evet, bu bir tevafuktur. Devam ettiğimiz projelerle birlikte bugüne kadar üretimde 8 bin konutu geçtik. Tabi ki İstanbul’un farklı bölgelerinde de projeler geliştirmek istiyoruz, ancak her hangi bir arsa stokumuz da yok.

İstanbul dışında bir proje olacak mı?

AK Yapı ile birlikte geçen ay Ankara Çankaya’da Emlak Konut GYO’dan ihale yoluyla aldığımız 185 dönümlük arazi üzerinde 4 bin konutluk bir proje geliştirip gelecek yılın ilk çeyreğinde lansmanını gerçekleştireceğiz. Böylece 12 bin konutu geçmiş olacağız.

AK Yapı ile işbirliğiniz hangi seviyede ilerliyor?

Makro İnşaat olarak AK Yapı ile gücümüzü birleştirerek zaman zaman ihalelere katılıyoruz. Ortaklık yapımızda İcra Kurulu Başkanlığını yürütüyorum. Bugüne kadar ortak girdiğimiz ihalelerden olumlu neticeler aldık. Sonuçta aynı paralelde düşünen iki komşuyuz. MÜSİAD’ta Yönetim Kurulu Üyesi de olan Mahmut Asmalı Beyle çalışmalarımızda verimli bir süreç yaşıyoruz. Fikirlerimizi açıkça paylaşıyoruz. Niyet halis olunca sonuç da hayırlı oluyor.

Park Mavera’da hızlı satış başarısına nasıl ulaştınız?

Park Mavera’nın birinci etabında yer alan 670 daire bugüne kadar satışı en hızlı gerçekleşen konut projesi olarak kayıtlara geçti. Daha önce bizden daire satın alan ve oranı yüzde 80’e varan sadık müşterilerimizi haberdar etmiştik. Beklemediğimiz bir ilgiyle karşılaştık. Projenin maketi gelmeden satış ofisi dolup taştı. Satışların ardından listeyi titizlikle incelediğimizde yatırımcıların isabetli kararlarla tercihte bulunduğu sonucuna vardık. Kısa sürede primlenen projenin İnşaat sürecinde ise yüzde 10’lar seviyesini geçtik.

Pak Mavera’nın ikinci etabı ne zaman satışa çıkıyor?

500 dairenin yer alacağı Park Mavera’nın ikinci etabının lansmanını eylül –ekim aylarında gerçekleştireceğiz. Fiyatları henüz belirlemesek de ön talep toplama sürecinde birinci etaptaki gibi ilgiyle karşılaşacağımızı ümit ediyorum. İki etaplı konut projemiz, dükkân ve mağazalarımızla birlikte MEYDAN projemizin tamamıyla 2018’e kadar hizmete girmesini planlıyoruz.

Sektördeki öncelikli sorunlar size göre hangileri?

Tüketiciyi Koruma Kanunu çıkmasına rağmen bu kadar büyük bir hacmin olduğu bir sektörümüzde plansızlık ve denetimsizlik var. Güven sorunu hâlâ mevcut. Bir projenin yapacağı prim oranı açık açık paylaşılıyor ve ‘bunun altında olursa gel paranı al’ deniliyor. En başta BDDK’nın bu gibi vaatlere tepki göstermesi gerekir. Merdiven altı üreticiler KDV ödemediği gibi tapu işlemlerinde değerleri düşük gösterenler var. Arsa maliyetleri artarken, hesap kitap yapmadan ihalelere girenler oluyor. Vergiler de yükseliyor. Şantiyede bile elektrik için daha yüksek bedeller ödüyoruz. Halbuki ekonominin lokomotifi olarak gösterilen inşaatta teşvikler olmalı. Sonuçta büyük yük hâlâ bizim sırtımızda.

Kentsel dönüşümle sıkıntılar aşılma yolunda değil mi?

6306 sayılı kentsel dönüşüm yasası kapsamında vatandaşlarla mutabakata varmak her zaman mümkün olmuyor. Konunun fikri yönü var ama sosyo –ekonomik boyutunda sıkıntılar mevcut. Yeşilçam kültürüyle büyüdüğümüz için hak sahipleri müteahhite, ‘Bize daha ne vereceksin?’ diye soruyor.

Peki Ne Yapmalı?

Özel sektör kentsel dönüşümün içine bu şekilde girdiğinde karşımıza rantsal dönüşüm çıkıyor. Devlet arsa üretmelidir. Alt ve orta gelir gruplarının beklentilerine mutlaka cevap verilmelidir. Bunun en yakın örneğini, geçen ay TOKİ’nin Kayaşehir’deki 1.500 konutu için yapılan 102 bin başvuruda gördük. Bugün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ileTOKİ İstanbul’un Silivri ve Çatalca gibi bölgelerinde bu talepleri karşılamak için planlamalar yaptıktan sonra, özel sektöre dönüp, ‘’Buradaki dairelerin metrekaresi 2.500 liradan olacak, TEFE- TÜFE ile satacaksın, vatandaş da 120 ayda ödeme yapacak, sen bana ne veriyorsun’ diye sorduğunda bu işi yapmaya niyetli sağlam firmalar bu teklifi mutlaka değerlendirecektir. Böylece sosyal devlet anlayışına göre hem vatandaşların talebi karşılanmış olur, hem de çantacı diye tabir edilen müteahhtiler işin içine giremez. Ancak bir derneğin başkanı vs olmadığım için bize kimse kulak asmıyor. Bundan da üzüntü duyuyorum. Yine de söylüyorum: Hazine arazilerinin alt ve orta gelirlilere yönelik proje üretiminde kullanılması kentsel dönüşüm üzerinde de olumlu etki oluşturacaktır.

Herkes Mülk sahibi olsun diye…

Makroya bağlı İlgi Yönetim Hizmetleri A.Ş.’nin geliştirdiği Emlak Çadırı sistemiyle daire, ofis ve cadde dükkanları 31 Mayıs’ta çok uygun fiyatlarla satışa çıkarılacak. Ucuz ev fırsatından yararlanmak ve Emlak Çadırı’na katılmak için www.emlakcadiri.comadresindeki ön talep formunun doldurulması gerekiyor. Dairelerin 99 bin liradan, ofislerin149 bin liradan, mağazaların ise 199 bin liradan satışa sunulacağı emlak çadırında müşteriler arasında yapılacak açık artırmada tatlı bir rekabetin de yaşanması bekleniyor.

http://www.yeniakit.com.tr/haber/makro-insaatin-patronu-ercan-uyan-yeni-akite-konustu-68345.html

Etiketler:,

Bir yanıt yazın