Boğaz yasasının yeniden ele alınması lazım

Kategori: - - 20:02

Boğaz yasasının yeniden ele alınması lazım

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakıyorsun ki o güzelim Boğaz’da aman ya Rabbim, 5, 6, 7 kat binalar. Şimdi bununla ilgili çok ciddi bir Boğaz yasasının yeniden ele alınması, çıkartılması lazım.” dedi.

Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca düzenlenen “Şehircilik Şurası”nın açılışına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şehircilikte Yeni Vizyon” temasıyla düzenlenen şuranın ülke, millet ve özellikle de şehirler için hayırlara vesile olmasını diledi. Erdoğan, açılış programının ardından yaklaşık 3 ay boyunca 4 komisyon halinde çalışmalarını yürütecek olan şuraya katkı verecek herkese şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, güzellik ve estetik arayışının da insanın özünde var olan hasletlerden olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

“Medeniyet kavramının, insanların bir arada yaşadıkları şehirleri ve o şehirleri anlamlı kılan yapıları da ifade eden geniş bir anlam dünyası vardır. Gerçekten de insan, doğanın çehresini değiştirebilecek müdahaleler yapma bilgisine ve iradesine sahip alemdeki tek varlıktır. Şayet bu müdahale güzele, iyiye, hayırlıya ulaşma yönünde olursa insan, Allah’ın yeryüzündeki halifeliği vasfına uygun davranmış olur. Aksi yönde hareket ederse bu, Allah ile haşa yarışma yolunu açar ki, o yolun sonu hem insanın hüsranıdır hem de dünyanın mahfıdır.”

‘Boğaz yasasının yeniden ele alınması lazım’
İstanbul Boğazı‘nın halinin de ortada olduğunu kaydeden Erdoğan, “Aramızda bunca mimar arkadaşlarım var, hepsi bilirler, Boğaz’ı felç ettiler, İstanbul felç. Neden? İşte bu yüzden.” dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bakıyorsun ki o güzelim Boğaz’da aman ya Rabbim, 5, 6, 7 kat binalar. Nerede bunlar? Ön görünümde. Niye? Kararlı bir duruş sergilenmediği için bunlar oluyor. Şimdi bununla ilgili çok ciddi bir Boğaz yasasının yeniden ele alınması, çıkartılması lazım. Bunun için Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın kararlı bir adım atması gerekiyor, Hükümetimizin kararlı bir adım atması gerekiyor. Bunu sıfırlayalım demiyorum. İnşaatların Boğaz’da yapılmasından da yanayım. Bu çirkin yapılaşmaların yıkılıp, onların yerine inşaat yapılsın, yapılsın ama dediğim gibi bunun bir anayasası olsun adeta. Bu anayasasını kurduğumuz zaman bu mesele biter. Bu adımı da atmamız lazım ki Boğaz’ın o doğal güzelliğine biz aldığımız bu kararla, çıkardığımız bu yasalarla inşallah bir farklılık getirelim. Ülke genelinde çevre düzeni planlarının tamamlanması ve büyük projelerin planlarının onay süreçlerinin hızlanması da son dönemde katedilen mesafeler arasındadır ve bu konuda da Hükümetimizin çok ciddi bir karar alması gerekir.”

‘Betonlaşma yaylaları ve kıyıları da işgal etmeye başladı’
Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Maalesef yine 1940’lardan itibaren çarpık yapılaşmanın, diğer adıyla gecekondulaşmanın yanında aynı kötü, kişiliksiz, çirkin projenin yüzlerce, binlerce uygulaması olan apartmanlar, siteler ortaya çıkmıştır. İmkanların kısıtlı olduğu, insanların sadece başlarını sokabilecek bir ev haliyle yöneldiği bu yapılaşma tarzı artık son bulmalıdır ve bu Şurada bunun üzerinde ısrarla durulması gerekir diye düşünüyorum. Ben dikey mimariden yana değilim. Ben yatay mimariden yanayım, insan toprağa yakın yaşamalıdır. Bugünün Türkiyesi böyle bir çirkinliği, böyle bir nobranlığı asla hak etmiyor. Dikey mimarinin altında yatan gerçek nedir? Az topraktan çok para kazanmak. Yapılan iş budur. TOKİ binaları başta olmak üzere artık ülkemizde tarihimize, kültürümüze, bölgelerimizin karakteristik yapılarına ve hayat tarzına uygun binalar inşa etme dönemi gelmiştir ve geçiyor.”

Beton, demir, tuğla yığınlarından oluşan yapıların sadece şehirleri değil, yaylaları ve kıyıları da işgal etmeye başladığını vurgulayan Erdoğan, “Karadeniz’in o güzel yaylalarında, Ege’nin Akdeniz’in kimi kıyı bölgelerinde gördüğüm çirkinliklerden çok derin üzüntü duyuyorum. Bu facialara bakanlık, belediyeler, ilgili ve yetkili tüm birimler olarak işbirliği halinde izin vermemeliyiz. Hep birlikte buna karşı bence set oluşturmalıyız. Öte yandan şehirlerimiz, kentsel dönüşüm projeleriyle gecekondu tarzı yapıların istilalarından kurtarılırken şahsiyetsiz mimari ekollerin pençesine de itilmemelidir.” dedi.

 

Etiketler:, ,

Bir yanıt yazın