3. Havaalanı ve Kanal İstanbul gün sayıyor

Başbakan Erdoğan, AK Parti TBMM grubuna hitaben yaptığı konuşmada İstanbullulara müjdeler verdi. 3. Havaalanı projesinin ihaleye çıkacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan, Bizim çılgın proje diye ifade ettiğimiz projelerden biri de “İstanbul’a 3. havaalanı idi. İnşallah bu ihale ile ilgili ilanı Perşembe günü yayınlıyoruz. Bu 100 milyonla başlayacak olan havaalanının kapasitesi 150 milyona kadar çıkacak. Bu havalimanını en kısa zamanda 3-4 yılda bitirmeyi hedefliyoruz. Hemen ardından Kanal istanbul projesini başlatacağız” dedi.

Başbakan Erdoğan konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

Alım gücü arttıkça ekme israfı da artıyor. Bizim bu israfın önüne mutlaka geçmemiz gerekiyor. Biz değerlerimiz itibariye vahşi bir büyümenin taraftarı olamayız. Biz dünya ve sosyal meselelere gözünü kapatan, hırsla ve sınırsızca tüketen toplumdan olamayız. Komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir.

BEYAZ UNDAN EKMEK DÖNEMİNİ KAPATIYORUZ

Biz ekmeğe nimet diyenlerdeniz. Büyüklerimiz bize sakın ekmeği bıçakla kesmeyin diye nasihatte bulunurlardı. Başlatılan kampanyanın ekmek israfının önüne geçmesini yürekten temenni ediyoruz. Artık biz beyaz undan ekmek dönemini kapatıyoruz.
Cuma akşamından Gaziantep’e geçtik. Cumartesi ve Pazar yoğun bir şekilde programlarımız vardı. 64 farklı başlıkta eserin açılışını yaptık. Bu eserlerin değeri 1 milyar 200 milyon bedelle üretilmiş yatırımlar.

Nizip ilçesine geçtik. Oradaki vatandaşlarımızlar ve Suriyeli vatandaşlarımızla bir araya geldik. Caddeler boyunca farklı bir coşkuyu gördük. 10 bine aşkın insanın oradaki teveccühü ile karşı karşıya kaldık. Mitingimizi yaptık. Arabalarımız cadde boyu zor yol aldı. Nizip’ten Suriyeli kardeşlerimizin misafir edildiği kampa ulaştık. Ardından çadırları dolaştık. Orada yine bir ikizlerle karşı karşıya kaldık. Onları kucakladık. Ağlaşan anne – babayı gördük. Ardından orada babası şehit olmuş, kendisi cepheden gelmiş iki kardeşin nişan yüzüklerini taktık. İnşallah 2 hafta içinde evliliklerini yapacaklar.

GAZİANTEP’TEKİ YATIRIMLAR

Gaziantep, güneydoğu Anadolu’da bulunan illerden biri. Coğrafya olarak, nüfus, potansiyel olarak diğer illerden farklı değil. Antep 81 vilayet içinde çok farklı bir kalkınmayı gerçekleştirdi. Sanayi, ticaret, tarım, turizm ve eğitim noktasında Antep potansiyelini gerçekleştirdi. Hem kazanan hem de kazandıran bir şehir oldu.

Şuanda Gaziantep 6’ncı ve 7’nci sanayi bölgelerini kurmaya hazırlanıyor. Üretimleri görüyorsunuz. Devletin kapısında bize biraz para verin diye bekleyen anlayış yok.
Büyük göçe rağmen ayakta duran bir ilimiz. İşsizliği mümkün olduğunca düşük seviyelerde muhafaza etti. Antep’te şuan 3 tane üniversite var. Şimdi dördüncüsü geliyor.

Bazı illerimiz umutla büyürken bazı illerimizde yerinde sayıyor. Kamu yatırımları noktasında hiçbir ilmize farklı davranmıyoruz. Hangi ilin ne ihtiyacı varsa o ilden aldığımız oy oranına bakmadan o illere eşit seviyede kamu yatırımlarını ulaştırıyoruz.
Bütün bunlara rağmen, üretim ihracat, istihdam noktasında neden büyümüyor. İşte terörün bu bağlamda artık çok daha güçlü şekilde sorgulanması gerekiyor. Tek sebep terör.

Kabuğunu kıramayan, yoğun kamu yatırımlarına rağmen atılım yapamayan illerimiz terörün bu noktadaki engelleyici rolünü sorgulamalıdır.
1980’lerde, 1990’larda terörle mücadele adı altında adeta terör örgütünün eline fırsatlar verildi. Ak Parti’nin göreve geldiği 2002 yılı çok önemli. AK Parti ile başta dil olmak üzere kültürel değerler üzerindeki baskı sona ermiştir.

AK Parti ile birlikte işkenceye sıfır tolerans başlamıştır. Biz 2002 yılı öncesinde yaşanan acı hadiseleri iyi biliyoruz. AK Parti’nin göreve gelişini milat olarak görüyoruz.
Biz cumhuriyet döneminde belli zamanlarda yapılan hataları telafi etmek ve yüzleşmek içinde samimi bir şekilde hareket ediyoruz.
Sadece belli bir kesimin kitapları değil, birçok kitap yasaklandır, toplatıldı. Her dilde kitaplar, plaklar yasaklandı. Necip Fazıl da, Nazım Hikmet de devletin hışmına uğradı. Ak Parti ile statüko sona ermiştir.
Biz insan devlet için vardır demiyoruz, Devlet insan için vardır diyoruz. Dini, mezhebi, dili, gelir ne olursa olsun bizim için insan insandır.
Biz nasıl kapatılan camilerin, imam hatip liselerinin, başörtüsünün hukukunu savunuyorsak, Dersim, Sivas ve Kahramanmaraş’ında hukukunu savunuyoruz.
Acıdan, öfkeden, nefretten yola çıkarak kardeşlik hukuku gelişemez. Elbette yaşanan acıları unutmayacağız ve unutturmayacağız. Ama biz istikbalimizi acılar üzerine değil umutlar üzerine inşa edeceğiz. 2002 öncesine kadar kimin ne acısı varsa o acıyı paylaşıyoruz.

Diyarbakırlı kardeşim yüreğindeki yarayı gel beraber tedavi edelim. Çankırılı kardeşim yüreğindeki yarayı gel beraber tedavi edelim. Varsın birileri kardeşliğe inanmasın. Acıları istismar etmeye çalışsın. Yavru muhalefette hakaret diz boyu. Cevap vermeyeceğim. Onların dilinden hukuk anlar. Onları hukuka havale edeceğim. Ne ana muhalefet ne yavruların muhalefet olarak ürettikleri bir şey yok. Bunların dili sövme ile eşdeğer. Bizi yanlış kılavuz seçtikleri için o yanlış kılavuzların öğrettikleri yolda değerlendirme yapıyorlar. Biz 75 milyon tek yürek halinde ortak geleceğimizi ortak umutlar çerçevesinde birlikte inşa ediyoruz.

Allah meleklere “Adem’e secde edin” dediğinde bütün melekler secde etti ama şeytan secde etmedi çünkü o kibirlendi. Şeytan “ben Adem’den hayırlıyım beni ateşten yarattın onu ise çamurdan” dedi. İşte ırkçılık budur. Irkçılık asabiyet asabiyet ise şeytandandır. Irkını, kavmini kafatasını övmek diğer yaratılanları aşağılamak şeytandandır. Biz başka yerden kaynak aramayacağız. Bize şeytanın başlattığı ırkçılık duygusunu aşılamaya çalışanlardan, “Recmedilmiş şeytandan Allah’a sığınırım” diyerek uzak duracağız.

BDP VE CHP’YE SERT ELEŞTİRİ

İstikbali ortak kaynaklarımız ortak değerlerimiz ortak tarihimiz üzerine inlşa edeceğiz. İnşallah tek dil millet olarak kardeş olarak kazanan biz olacağız.

Bu ülkede AK Parti varken kimse çıkıp ta şu bölgenin, şu etnik grubun partisi biziz diyemez.

Bugün çıkıp ta şu ırkın etnik kökenin temsilcisi buyuz diyenler Cumhuriyet döneminde yaşanan yanlışları tekrar tekrar yaşatma derdinde olanlardır.

CHP’nin tek parti zulmünü iliklerine kadar yaşamış bu millet, doğuda güneydoğuda yeni bir CHP zihniyetinin oluşmasına müsade etmeyecektir.
“AKLINIZI KİRAYA MI VERDİNİZ?”
BDP’ye bu süreçte cesur davranması, sağduyulu davranması gerektiği konusunda tavsiyelerimizi ilettik. Siz aklınızı kiraya mı verdiniz. Yok şurdan talimat gelecek, yok burdan talimat gelecek. Sen nesin o zaman?

Şu parlamentonun altında ne işin var. Siyaset zor zamanlarda zor kararlar almakla olur. Kendi tarafını mutlu etmek için açıklama yapan muhalefet gün gelir mahçup olur.
Biz çözümden yanayız. Samimiyseniz bırakırsınız silahları. Bu milletin refahını kimsenin gölgelemeye hakkı yoktur.

“ŞU ANDA POLİSİMİZ DAĞLARDA ONLARIN PEŞİNDE”

Bu yeni süreçte de kendi fanatik kitlesine şirin görünmek amacıyla teröristin öldürme hakkını savunuyor. Bir polisimizi alçakça şehit ederken, operasyonları eleştirmek samimi bir duruş değildir. Şu anda polisimiz dağlarda onların peşinde çatışma halinde, girerken öğrendim. Ne yapacağız, çatışmayacak mıyız? Onların izlerini sürmeyecek miyiz? O polisimizin kanını yerde mi bırakacağız.

PARİS’TE 3 PKK’LI KADININ ÖLDÜRÜLMESİ

Paris’teki suikast olur olmaz hükümeti itham etmek ilkeli bir duruş değildir. Faillerin tespitine ilişkin umudun çoğaldığına inanıyorum.
Samimi olanlarla bu iş konuşulur. Sen adadan döndükten sonra zehir zemberek açıklama yaparsan olmaz. Seni oraya gönderen Başbakan’dan için bu Başbakan bomba yağdırıyor dersen olmaz. Biz teröristlere bomba yağdırdık. Bugün de yarında teröristlerle bu mücadelemiz devam edecek.
Sorunları tek tek çözmeye devam edeceğiz. Statükoyu savunan karanlığa alışmış aydınlıktan gözleri kamaşan partilere rağmen ısrarla kardeşliği ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz. Kazanan mutlaka ve mutlaka kardeşlik olacak. Milli birlikte ve kardeşlik projemiz er ya da geç netice bulacak.

http://www.akpartiilgenel.com/3.-havaalani-ve-kanal-istanbul-gun-sayiyor-332h.htm